.
Şu anda bir hastane odasındayım ve bekliyorum. Aslında şu ana dair olan durum sadece hastane odasında olmam. Beklemek tam 2 yıl 1 ay 21 gündür baki. Hazır bir hastane odasındayken ve tam 2 yıl 1 ay 21 gündür bekliyorken size biraz beklemekten bahsetmek istiyorum: Beklemek hiç güzel bir şey değildir.
Şimdi içimden bir ses beni "Üstelik" diye başlayan bir cümle kurmaya zorluyor. Korkmayın, yapmayacağım. Size, hemen yanıbaşımda uyuyan, derin derin uyuyan, sanki 2 yıl 1 ay 21 gündür uyuyan o değilmiş gibi uyuyan adamdan, o adamla aynı karından doğmuş olduğumdan, aynı karından doğmuş olmanın ne demek olduğundan filan bahsetmeyeceğim. Çünkü bunlardan bahsetmek de pek güzel değildir.
Galiba yazının burasında, hastane diye giriş yaptığım ve yakın geçmişte bir kaza geçirmiş olduğum için bizzat kendimden bahsettiğimi düşünüp ödleri kopan, akılları çıkan, evlatlarını kesen, bayraklarını yarıya indiren okurlarıma bir izahat yapmam gerekiyor: Kendimden bahsetmiyorum. Çünkü tahmin ettiğiniz gibi sevgili okurlarım, kendimden bahsetmek de pek güzel bir şey değildir.
Esasen dün gece, yazma çizme işlerinde gayet hatırı sayılır biriyle yaptığım uzun sohbetin özet tavsiyesi, kendimden bahsetmem gerektiğine dairdi. Bu kadar aksiyon dolu bir hayatım varken başka şeylerden bahsetmemin lüzumu yokmuş filan. İkna olmuş değilim ama dizim ağrıyor. Dizim ağrıyorsa size biraz kendimden bahsedebilirim. Size biraz kendimden bahsetmem gerekirse dizim ağrıyor. Bitti.
Kendimle ilgili olan kısmı bitti diyorum, yoksa yazı bitmedi. Yani bence bitmedi çünkü daha anlatacaklarım var. Fakat ne anlatacağımı bilmiyorum. Eğer bir yazar olsaydım size birazdan nelerden bahsedeceğimi bilirdim. Derdim ki sevgili okurlar, size birazdan şunlardan bahsedeceğim. Ama bir yazar değilim. Zaten mesela bir yazar olsam çıldırmamak için yazardım. Oysa şu anda sadece uyumamak için yazıyorum. Çünkü uyumamam gerek. Sebepleri basitleştirmeye bayılıyorum. Her neyse, insan yazdıkça bir konu bulabiliyor. Birkaç cümle önce ne anlatacağımı bilmiyordum halbuki. Bence uyku harika bir konu. Şu esnada en çok uykudan bahsetmek istediğim için size biraz uykudan bahsetmek istiyorum.
Uykuyla ilgili söyleyebileceğim çok fazla şey var ama güzel olup olmadığını tartışmayacağım şimdi. Çünkü 2 yıl 1 ay 21 gündür uyuyan birini izliyorum. Bazen ben de onun gibi uyumak istiyorum. Yaşayanlar ve ölüler evreninin haricinde bir de uyuyanlar evreni olabilir mi? Normal insan uykusu değil kastettiğim, hep uyumak. Koskocaman bir yatakhaneden ibaret bir evren düşünün. Düşündünüz mü? Keşke düşünmeseydiniz. Düşününce kafası karışabiliyor insanın çünkü. Uyumayınca da karışıyor ister istemez. Yani kafamın karışık olduğunu kabul ediyorum. Hakkımdaki tüm suçlamaları da kabul ediyorum. İnkar etmeye halim yok. Bir de mesela şu anda o kadar çok uykum var ki uyumaya halim yok. Aslında yeri gelmişken size biraz halsizliğimden bahsetmek...
Kahve içeyim.
.