İşbu yazı, çok sevgili ve bir o kadar da adi "fevkalade olağan" biladerimin yazısıdır. Niye ben yayınlıyorum? Bu kısmı açıklayamayacağım kadar karışık. Ama az önce kendisinden adi diye bahsetmiş olmam siz sevgili okurlarıma bir ipucu vermiştir olsa gerek diye düşünüyorum.
Şöyle buyrun:
bazı icatlar var ki.. insanı düşünmeye sevk ediyor.. bu da ne sikimtırak bi giriş oldu.. gün geçmiyor ki bir gün daha geçmesin gibi bişey.. baştan alalım.. öhhühöhöm.. (bu bir boğaz temizleme efektidir..) (yazarken boğaz temizlemeye ne gerek var demeyin.. pis mi kalsın..)
kimi tesadüflerin hatta kazaların sonucunda farkedilen bi takım gerçeklerin daha sonra hayatımızda yer etmesi ilginç.. misal.. viagra.. bildiğim kadarıyla bu minik kaldıraç kalp hastaları için yapılmış ama ortaya çıkan yan etkisi amaçlananın çok daha fevkinde bi başarı olarak adını insanlık tarihine yazdırmış.. yazdırma sırasında altın harf kullanılıp kullanılmadığı hususunda hiç bi bilgim yok.. burda götümden sallayıp sizi yanıltmak istemem.. sonra arkamdan konuşursunuz.. ne kolpacılığımız kalır ne palavracılığımız..
şimdi siz sandınız ki bu yazının konusu viagra.. ve tabi ki ters köşe oldunuz.. çünkü değil cınım.. şu dakka kendimi izleyicisini kasten yannış yönlendiren ve filmin sonunda şaşırtan cin fikirli bi yönetmen gibi hissediyorum.. o ipnelere de sinir oluyorum he.. misal bi ususal suspect filmini hatırlayın.. biz gariban izleyici olarak önümüze konan sınırlı bilgiyle olayı çözmeye çalışıyoruz.. ama o ipne senarist taa sona kadar bütün gerçekleri saklayarak.. hatta çeldirici bi takım sahte ipuçları vererek bizi yanıltıyo.. filmin finalinde de vay efendim olay aslında çok farklıymış da bilmen ne.. bu düpedüz izleyiciyle dalga geçmektir ulan.. şimdi siz sandınız ki yazının konusu sinema ama tabi o da değil.. her ne kadar ben o yönetmen biladerimize ipne dediysem de.. sakın ha siz bana sizi kandırdığım için öyle bişey demeyin.. bak bozuşuruz.. hatta döverim.. dövemezsem de tükürür kaçarım..
sanırım siz de benim gibi bu yazının nereye bağlanacağını merak ediyosunuz.. sizi daha fazla merakta bırakmıyorum ve bombayı patlatıyorum.. kazandibi.. evet bildiğimiz yediğimiz sindirdiğimiz o tatlı olan kazandibi.. ben o tatlının bi kaza sonucu keşfedildiğini düşünüyorum.. sanki biri tavuk göğsü yaparken telefon çalmış.. arayan manitasıymış.. bunlar boş beleş sevgili muhabbetine dalmışlar.. tabi bu arada tavuk göğsünün dibi tutmuş.. ocakta tatlının olduğunu hatırlayan şaşkın aşıkımız "anaaaooov.. yandı gülüm tavuk göğsü.." diyerekten ve bade süzerekten mutfağa koşmuş.. tatlının dibinin yandığını görmüş ve fakat ben diyim pintiliğinden.. siz deyin emeğine kıyamamasından.. adının açıklanmasını istemeyen bi diğer kişi desin oburluğundan.. atmaya kıyamamış.. oturmuş bi güzel yemiş.. çok hoşuna gitmiş.. sonra bunu teyzesinin kızının alt komuşusunun avro gününde diğer hatunlara anlatmış.. onlar da denemiş.. herkes çok beğenmiş.. ve olaylar bugüne değin baya bi gelişmiş.. sonuç olarak biz de bu şahane tatlıyı yer.. mevsimine göre üstüne dondurma bile kor olmuşuz.. sonra işte herkesler çok mutlu olmuş.. kırk gün kırk gece kazandibi yemişler..
evet konu buydu işte.. çok şaşırın tamam mı..
.
18 Haziran 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
allah kuru iftiradan saklasın.. hayatımın hiç bi döneminde böle danidirik bi yazı yazmadım.. yazmam da.. yazanla da ilişkilerimi gözden geçiririm.. gerekirse merabayı keserim..
olayla hiç bi alakam yoktur.. kamuoyuna saygıyla ve öpçüklerle duyurulur..
Ben de gerekirse marabayı keserim. Çıkar keserim herifleri. Tarlada çalışan elleri nasırlı, emekçi, mazlum marabaları keserim. Bu tip vicdansızlıklar yaptığımı biliyorsunuz. Üstüme gelmeyin!!
Olayla alakanı kamuoyuna isbatlayabileceğimi biliyorsun biladerim. Beni o yüz kızartıcı msn konuşmalarını yayınlamaya zorlama!
Sonra gelir öper o kamuoyu seni tenhalarından, üzülen yine sen olursun. Ben seni düşündüğüm için söylüyorum.
iftira.. blöf.. şantaj.. sırada ne var.. çok merak ediyorum..
akıl hüzr.. vücdanı hür her insan evladı bu yazıyı benim yazmadığımı ilk bakışa anlar.. velev k yazıyı ben yazmış olayım.. bakın velev ki diyorum.. peki bu başklık nedir bilader.. hiç bi tatlının göz yaşı olur mu.. çok saçma..
Bence bu yazıda okunulası tek yer başlık. Başlık şahane. Gerisi tıraş ve böyle olduğunu sen de çok iyi biliyorsun.
Sen daha aklı hür bile diyememişsin. Velev ki de diyememişsin, bi de dedim diyor. Suçluluk pisikolocisi tabii. Bari düzgün yaz da kendini ele verme, yalancı herif!
iddianı ispatlamak için benim yazım yannışlarıma sığınıyor olman içinde bulunduğun aczin açık bir ifadesidir.. ben daha fazla bişey demiyorum.. bu halk sana hakettiğin cezayı verecektir..
halk.. halkımız..
Bilo lan, o değil de biz niye kavga ediyoruz şimdi ben onu anlamadım.
kavga edelim ki öpüşüp barışabilelim diye olabilir.. tabi canım.. kesin ondandır.. yoksa koskoca iki medeni insanız şurda..
Öyle dikten ben yazmadım da işte efendime söyleyeyim kuru iftira bunlar filan da diye girince sen başladı kavga.
Oysa ben sana bu güzel yazı için teşekkür edecektim. Canım biladerim diyecektim, beni kırmayacağını biliyordum diyecektim. Şu gece vakti canım sıkılıyor diye o narin parmaklarını yormanın benim için ne kadar anlamlı ve kıymetli olduğunu filan söyleyecektim.
Ama söyletmiyorsun ki!!! Öküz!!1
Şu dialogu takip ederken nasıl epik eğlendim anlatamam! On numarasınız.
Dışı seni içi beni yakar Selamonceğizim.
E peki sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa ey ulvi enteldantel.
Ben onu demiyorum. Ben yandım eller yanmasın diyorum.
Ben de onu diyorum, sen de eller de bir bir yanmalı gerekirse diyorum. Aslında birşey de demiyorum da, 5.45 lan saat, ben ne dediğimi biliyor muyum?
Yorum Gönder