4 Mart 2010 Perşembe

Tımarhane Notları #8

.
Yüzmeye havuzda başladım, sonra göl, sonra deniz... Su mu büyüdü ben mi küçüldüm emin değilim. Çünkü annem biraz ağladı. Annem genelde ağlamaz. Bir köpeğim uluya uluya öldü, biri hiç ses çıkarmadan. Arkadaki kulübenin dibine gömdük onları, farklı farklı zamanlarda tabi. Her şey bir anda olmadı. O zamanlar öyle olmazdı zaten. Birkaç kez fişimi çektiler. İçimde elektrikler kesildi yani, küt diye! O kısımlar karanlık. Sonra kalkıp sigara filan içtim galiba, tam hatırlamıyorum. Bir civcivim vardı. Koynuma sokup yattım bir gece. Sabah ölüsünü bulduk. Abim geldi. Katilsin artık sen dedi. Katil oldum. İnsan sadece ilk cinayetinde katil olur. Sonrakiler sıfatta bir değişikliğe neden olmaz. Bu yüzden kimi öldürsem civcivim gelir aklıma. Sonra geçer. Geçiyor çünkü. Yerine başka şeyler geliyor. Kafamın iki kenarında iki yarık var. Her şey onların arasından geçiyor. Ben duruyorum. Ben öyle duruyorum. Mesela bir kere salıncaktan düşmüştüm, sırtım çatlamıştı. Yelek gibi bir alçıyla sarmaladılar beni. Kıştı. Üşümemem lazımdı. Üşürsem yine boğmaca olurdum. Boğmaca olursam bazen mosmor olurdum. Belki biraz ölürdüm. Ölürsem babam ağlardı. Babalar ağlayınca zaten hep kış gelir. Ama çocuktum. Çocuklar alçılarının üstünü örtmek istemez. Çocuklar kürekle toprak atmayı da bilmez. Zamanı gelince öğrenirler sadece. İçlerinde elektrikler kesilir. Küt diye! Sonra belki çıkıp yürümeyi öğrenirler, o kısmı karanlık. Bizim bir Fatma teyze vardı, hafiften terelelli. Kulakları duymazdı. Ne zaman yola çıkacak olsam beni görürdü. İnsanlar genelde beni gideceğim zamanlarda görür. “Yine mi gidiyorsun kafir?” derdi. Yine gidiyorum Fatma teyze. Çünkü ben giderim. Yine olsa yine giderim. Başka türlüsünü bilmiyorum. Sonra kendi gitti gerçi. Artık durakta karşılaşmıyoruz. Her neyse işte. Bazen de telefon çalar. Çünkü dediğim gibi, ben hep uzaktayımdır. Birileri bir şeyler söyler. Sonra yine elektrikler…

Bu yazdıklarımı siktiret Doktor, üstünde kılıç çekmeye değmez. Bir insan akciğeri üzerinde çıplak ayakla yürüdüğünü düşün.
Bu kadar.
.

8 yorum:

SATILMIS PALAMUT dedi ki...

bütün deliler gibi, delirdikçe büyüyosun.

Unknown dedi ki...

bende deli olmak istiyorum :)

fevkalade olağan dedi ki...

bilom ne şanslıymışsın la.. ne iyi bi doktorun var öle.. zati doktor dediğin insan oturur hastasını güzel güzel dinler.. ne öle miğdeye hortum sokmalar.. içine bakmalar.. paparazziliği tutup fotıraf çektirmeler falan.. alenen terbiyesizlik..

Aylin Balboa dedi ki...

Satı; eyvallah.

FromNorth; ben deli değilim. Düzgün konuş benimle!

Bilom; Doktor Umuz Bey çok kıral insan gerçekten. Bir ara sen de görün bence.

kaba şimşek dedi ki...

siz doktorlan kumar mı oynuyonuz? kılıç açmalar, barbut, strip poker filan demişin orda? :/

Aylin Balboa dedi ki...

Yok sadece kılıççılık oynuyoruz biz. Kumarı uzun uğraşlar sonucunda bıraktım. Ama bu karı-kız işine bir çözüm bulmam şart.

nonameafterbefore dedi ki...

o duvar bu duvara seke seke geldiğin şu hale bak. ama itiraf edeyim deli gömleği de yakışıyor hea.

Aylin Balboa dedi ki...

Yakışacak tabi lan, manken gibi insanım en nihayetinde.