.
Albino bir çocuk Özgür. Gözleri de beyaz mı diye düşündürecek kadar beyaz, kar yağdığında şeffaflaşan, iyice görünmez olan bir çocuk. O kış zorlu geçiyor. Zaten Doğu’da kışlar hep öyle olur. Özgür okula geç gelmeye başlıyor. Özgür okula niye geç geliyor? Annesine soruyor yeniyetme öğretmen. Sesi, kendine dublaj. Bazı soruların, hiç akla gelmeyecek cevaplarının olabileceğini henüz bilmiyor.
Varis yüzünden zor kımıldattığı bacaklarının ağrısını geçirebilmek için şalvarının üstünden ovalarken anlatıyor kadın. Özgür okula yürüyerek 3 saatlik mesafede, yürümekten başka şansının olmadığı bir köyde oturuyor. Okula yetişmek için evden çıkması gereken saatlerde hava henüz aydınlanmamış oluyor. Annesi Özgür’ü uyandırıyor. Özgür üstünü giyiniyor. Özgür kapıyı açıyor. Özgür eşikte, gitmiyor! Annesi, kendi dilinde, oğluna soruyor; “Niye gitmiyorsun oğlum?” Özgür, şeffaf ağzıyla özür dilercesine söylüyor annesine; “Korkuyorum anne.”
….
Kar yağıyor. Kar çok yağıyor. Bu kar, yeniyetme öğretmenin bildiği karlara benzemiyor. Evine gidiyor. Bir şişe köpeköldüren açıp pencerenin önüne geçiyor. Özgür’ü düşündüğü çok belli. İçkinin de tesiriyle biraz ağlıyor mu? Bilemiyoruz, hava karardığı için göremedik. Ama önündeki kağıda düştüğü notu masa lambasının ışığı sayesinde çok net seçebiliyoruz:
Çünkü karanlıkta yola çıkmaktan tüm çocuklar korkar.
.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Duygulandım :(( ühüü
hüü =/
insanın kendinden nefret edesi geliyor.
Ve biz, ben, siz... hiç birşey yapamıyoruz.
:( ve biz hala daha birseylerden sikayet edebiliyoruz mis gibi hayatimizi yasarken...
ımhh :/
Oralari iyi bilirim insanlığın tavan yaptığı yerdir buralarda yüzümüze bakmayanlarin (meslek icabi) yere göğe sigdiramadigi yerlerdir siz yan masada cay icmisken kulak misafiri olup cay paranizi odeyenlerdir gece yarısı gidip yarin bayram kardeşim git colugun cocugun bekler der ve gecenin bir yarısı arabani bosaltanlardir daha cok varda şimdilik bu kadar.
Yorum Gönder