.
"Fitifütü marka cilt kremi kaz ayaklarına çok iyi geliyormuş” dedi. 30 yaşını bir miktar geçmiş olanımızdı bu. Masada 4 kişiydik. Hepimiz 30 etrafında tur atıyorduk. Ben ramak kalmış olandım. Diğer ikiden biri merdiven dayamış, öteki de ipi göğüslemişti. Ortalama 30’duk ve 30 gerçekten çok ortalama bir yaştı.
Muhabbet gittikçe korkutucu bir hal almaya başlamıştı. Gözlerimin kenarına ayaklarını basan orospu kazlar yüzünden hayatım zehir olmak üzereydi. Acil tedbirler almalıydım. 30’giller öyle diyordu. Yoksa ordular halinde gelebilirlerdi. Ağzımın kenarında tavuk makatları, alnımın ortasında hindi dalakları, yanaklarımın her yerinde horoz ibikleri oluşabilirdi. Yüzümde oluşması muhtemel bu bir kümes dolusu hayvanla nasıl baş edebileceğimi bilmiyordum. Ama doğayla inatlaşmaya da zerrece mecalim yoktu.
“Ben alnımdaki şu çizgilere botoks yaptırıcam” dedi ipi göğüslemiş olan. Bir yandan da alnını gözümün içine sokmaya çalışıyordu. “Hangi çizgilere?” dedim. “Hani şu gülünce çıkanlar var ya, şurdakiler bak, onlara işte” dedi. Aslında bu cümleyi komik bulmuştum ama öyle bi dedi ki gülesim kaçtı. Mütereddit bir biçimde alnımı yokladım. Sevgili alnım, gülmediğim sürece mesele çıkarmayacak gibi duruyordu. Derin bir nefes aldım. “Botoksu memelere yaptırmak lazım bence” dedim. Ama beklediğim reaksiyonu alamadım. Her beklediği reaksiyonu alamayan insan gibi açıklama yapmak zorunda kaldım. “Hani yerçekimi merçekimi, felç edersek hep öyle kalırlar sanki, mantıklı değil mi la” dedim. Boş gözlerle bana bakmalarından bu konularla dalga geçilmemesi gerektiğini anladım.
Masanın katlanılırlık oranı her geçen dakika düşüyordu. “Ben de selülitler için bir şeyler düşünüyorum” dedi merdiven dayamış olan. “Sende selülit mi var lan?” dedim. “Başladı ufak ufak, sende yok mu?” dedi. Daha mütereddit bir biçimde götümü yokladım. Şık olmadı tabii. Böyle langıdık lunguduk davranma yaşlarımızın geçtiğini 30’gillerin bakışlarından anladım. Sonrasında hikaye daha da karmaşık ve içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklendi. Ama benim için bardağı taşıran son damla “mezoterapi” demeleri oldu. Eski arkadaşlarla şöylelemesine kafa dağıtmak için çıkılan bir gece için bu kadar bilimsellik fazlaydı.
Masayla ilişkilerimi kesip uzaklara doğru bakmaya başladım. Uzaklar dediğim de yan masalar falan işte. Peyote yine ana baba günü gibiydi. Yok lan ne anası ne babası, bildiğin çoluk çocuk günüydü. Masada konuşulanlar kendimi yeteri kadar yaşlı hissetmeme neden olduğu için herkes bana küçücük görünüyordu. Bir masada 3 tane civan gibi delikanlının yanında patates bi kız vardı. Patatesti ama gençti işte. Dünya yalandı. Hatta “adaletin bu mu ulan”dı. Çok içlendim. Hey gidi hey dedim. Az ötede bir süredir beni izleyen tüyü yeni bitmiş gence anne şefkatiyle baktığımı fark ettim. 15 dakikada pisikolocilerimin içine sıçmışlardı.
Tekrar bizim masadaki muhabbete dahil olmak istedim. Hala aynı şey dönüyordu ve ipin ucu yakalayamayacağım kadar uzağa kaçmıştı artık. Bahsi geçen konularda alenen cahildim. Böyle olmasına içten içe sevindim. Onlar gibi olmamak kendimi bir bok sanmama neden oldu.
Masada 3 şişe Miller vardı. Efesimi yudumlarken şişelerde bir ironi aramam ise gerçekten çok saçmaydı.
.
27 Mayıs 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
19 yorum:
memelere botox bence fevkalalde bir düşünce.peyote'de dün ben de hayata dair bir kaç saptama yaptım,gerek kucak dansıyla gerek bira şişeleriyle.peyote,peyote değil sanki halvethane mübarek.
Kazlar güneştir. Ama o tavuklar..
Bence de fevkalade fikirdi ama rağbet görmedi işte. Benim çevrem kötü abi. Hangi Ali diye sorduğumda şehirler arası otobüs terminali deyip karınlarını tuta tuta gülen insanlar tanıyorum.
Peyote de iyice bozdu harbiden. Olimpos da bakir değil artık. Sözlük zaten hepten siki tuttu. Hayat günden güne zorlaşıyor.
O tavukların Allah belasını versin. Orospu tavuklar.
iğrençsiniz ibneler :(((
Bacım hayırdır? Sen niye şeyoldun ki öyle birden?
bacı diyilim ben! parmak çocuum :((( morton'a dövdürürüm lan sizi!
Alayı gelsin lan! Beni uçan kazlarla korkutamazsın! Onların ayakları yüzünden rehabilitasyon görüyorum şu anda ben!
ya ben hala ergenlik sivilcelerimden kurtulamadım. alnımı ziyaret ediyolar arada.
ibne sivilceler ):
bana kalırsa bunlar hep bu erkeklerin kadın dünyasına yaptıkları dayatmalar.
her yaşta kendimizi paralıyoruz güzel görünelim diye. öyle işlemiş ki içimize.
bak mesela dün arkadaşım dedi ki "göğüslerim çok dik lan çatal görünmüyo"
yirmi yıl sonra ağlayacak sarktı lan diye /:
O memeleri kaşkol niyetine boynuna sardığı zaman kendisine iki çift lafım olacak. Öyle arkadaş olmaz olsun lan!!
buraYA çok güzel şeyler yazıcam ama şimdi değil, henüz değil.
Az önce msn'den aldığım son haberlere göre bu yazıdan "30 yaşındayım taş gibiyim diğer kadınlar gibi bakımdı falan para harcamam evlenin benlen" anlamını çıkaran çok sevgili ve bir o kadar da adi biladerimin gözlerinden öpüyorum.
İpne! Götünle okuma diyoruz o kadar di mi!!
sübyan deyip geçme, gün gelir iç çekersin
allahsızlık yapmayın lan!
Sübyan deyip geçmiyorum, bilakis iç geçiriyorum. Serde biraz Aysel Gürel'lik de varmış yaşlandıkça onu anladım.
Morton, gözüme gözükme!!
kafanıza sıçarım!
Eyvallah. Sıçmış kadar oldun.
bu noktada eyvallahımız oldu.
tell me, what you don't like about yourself?
Yorum Gönder