17 Nisan 2013 Çarşamba

Kesik


Ben yoruldum. Genel yoruldum böyle, komple yoruldum. Saçlarım bile yoruldu yani, tepeden tırnağa diyorum, iç organlarım dahil, daha nasıl uzatabilirim? Uzatmayayım. Kafamın içinde rüzgarlar esiyor. Rüzgar sevmem. Yani severim de motor tepesindeyken ya da işte başka aksiyonel vaziyetlerde. Kafa içi rüzgarları iyi değil. Bir keresinde Kaçkarlara çıkmıştım, orada yayla evleri var işte, var tabii, insanlar nerede kalacak, işte o evlerde kışın da kalan oluyor mu diye sormuştum, dediler ki aşağıdaki yaylada bi kış üç genç kaldılar, sonra delirdiler. Nasıl yani delirdiler dedim, rüzgar sesinden dediler. Oralarda hava sertleşince rüzgar sesi çığlığa benzermiş. Çığlık duymaktan delirmişler. Çığlık duymak delirtir. Bilmiyorum. Bana mantıklı geldi. Delirmeyi mantıklı buluyorum.

Geçen bir belgeselde gördüm, Mike diye bir horoz kafası kesildikten sonra 15 ay yaşamış. Bayaa böyle kafasız kafasız yaşamış. Boğazındaki delikten yem ve su tıkıyormuş sahibi, o öyle ortalarda dolanıyormuş. Dolanmış yani, 15 ay. Nereye gittiğini görmeden, düşünmeden, çünkü dediğim gibi kafası yok. Gerçi bir horoz, kafası olsa da ne kadar düşünür bilemiyorum. Şu an düşünemiyorum. Kafam yok. Mike'ı çok seviyorum. Mike benim adamım. Mike'a hareket çeken hareketin allahını görür. Beni sinirlendirmeyin.

Diyorum ki bir serengetiye tayinimi isteyeyim. Filler zürafalar filan takılırız öyle. Tavuk kovalarız. Çeşitli hadiseler olur. Buraların çeşitli hadiselerinden sıkıldım çünkü. Genel sıkıldım böyle, komple sıkıldım. Uzatayım mı? İnsanlardan korkmaya başladım lan ben. Daha önce hiç insanlardan korkmamıştım. Buna üzülüyorum. Yalan filan söylüyorlar olum, hayatımda böyle saçma şey görmedim. Anlamıyorum abi, kafam basmıyor. Kafamı kestiler gerçi, bu yüzden de olabilir. Bu ara sık sık, babamın salonun ortasına serilmiş bir çarşafta öpölü yattığı günü hatırlıyorum. Üstünde pijamaları. İnsanın üstünde pijamaları varken ölü olmaması gerekir. Ne biliyim, illa öleceksen git efendi gibi önce kefenini giy. Kefen ölü olmayı normalleştiriyor çünkü. Pijama öyle değil. Pijamalı bir adam gözleri kapalı yatıyorsa onu uyandırmak istiyorsun. Yeteri kadar seslenirsen uyanır sanıyorsun. Sonra senelerce rüyalarında o pijamaları bir kefenle değiştiremediğin için hep sesleniyorsun. Öyle şeyler oluyor. Her neyse. O gün işte öyle pijamalarıyla uzanıyordu. Karnının üstünde bir bıçak vardı. Bu niye burda dedim, onu koymazsak şişer dediler. Sensiniz lan şişer! Babam o benim, babalar şişer mi, saçmalık. Sonra bıçağı elime aldım ve salondaki herkesi kovdum. Çıktılar. Babamla baş başa kaldım. Sonrasını elbette size anlatmayacağım, o kadar da değil. İbneler. Ben bir serengetiye tayinimi isteyeceğim. Çünkü çığlık duymak delirtir. Saçlarım yoruldu. Mike diye bir horoz varmış. Ölürken pijama giymemeliyiz. Benim kafamı kestiler.
.


12 yorum:

cessi mitrani dedi ki...

Bu kadar üzücü şeyleri bu kadar komik anlatabilmene hayranım...

fevkalade olağan dedi ki...

gene çok güzel salak salak konuşmuşun bilom..

Aylin Balboa dedi ki...

Cess; <3

Bilom; gene çok güzel güldürdün beni ibne ::

Erkan Şen dedi ki...

İnsanın teki okudu bunu...

PoLLy dedi ki...

"bi kafanı toplasan, herşey geçer" diyecektim ki, kafanı kesmiş olduklarını hatırladım..

Sam Scarlet dedi ki...

nasıl muhteşem bi yazarsın. kitabın yayımlansa en önce en birinci ben alıp önce ben imzalatıp seninle önce ben fotoğraf çektiricem. net.

Adsız dedi ki...

Kiz sen evlensene ya?

Adsız dedi ki...

Yemin ediyorum harikasın yazıyı okudum ama bir daha bir daha okumak istedim. İronik olmuş evet, aynı anda farklı duygular hissettim.Komik olduğundan mı gözümden yaş geldi yoksa hüzünlü olduğundan mı bilemedim. Her neyse işte çok iyi yazmışsın. Bravo.

alice dedi ki...

ben bi üst yazıdaki yorumu buraya yapacaktım aslında ama insan gerizekalı olmayagörsün. neyse o yorum ki tüm yazıların için geçerli bacılık. saygıyla eğiliyorum önünde, reverans.

Paranoid Android dedi ki...

Oncelikle yazinin tamamini komikten ziyade acikli buldum. Ikinci olarak bilinc akisi zor bir yontem, tebrik ederim.

S.O dedi ki...

entel,

aha bak! rüzgar seslerini çıkaran zatın eski hali, keçi kılıklı bir insan. hatta ayaklar, bacaklar keçi, üstü ercüment abi. adı da, Pan. böyle kızları falan kuytu köşede sıkıştırıyor onlara orasını burasına felan gösteriyor.

işte o genşler, bu Pan'ın sesinden 'panik' olmuş olabilir. ama bence çok ot içmişlerdir. Her neyse, isteyen mitoloji'de araştırabilir; Pan'ın hikayesi. Pan'ın da sonu kötü oluyor zati. etme bulma dünyası. baba tanrılardan biri bu sapığı rüzgarlarda vuhhvv diye ses çıkaran kamışlar haline mi getiriyordu öyle bir şey.

Mike'ın gözlerinden öperim diyecektim bir an.

zevgiler.

seda dedi ki...

bir Şeyler yazacaktım ama yüzüne övmek de pek öyle iyi bir şey değil. Iyi gelmez yani.